4 Ekim 2013 Cuma

Makyaj Terapisi




Yine merhaba,
Bugün terapi günü J
Makyajla terapi’nin ne ilgisi var ?
7 yaşında bir kızım var ve geçen gün bana şöyle sordu:
“Anne dünyada sihir diye bir şey var mı?”
“Senin çizgi filmlerde veya masallarda gördüğün gibi bir sihir yok. Ama gerçek dünyada sihirli sayılabilecek şeyler var” dedim. “Mesela oyun oynamak, mesela dans etmek, mesela birine yardım etmek, yani seni bir anda mutlu eden bir şey yaparsan aslında o sihirli bir şeydir…”diye ekledim anlasın diye.
Yetişkinlerin dünyasında da sihirli şeyler var; mesela makyaj !
Bana sorarsanız makyaj kadar sihirli bir değnek yok. Bir anda insanın moralini bu kadar düzelten başka bir şey bilmiyorum. Yine de tarz sahibi pek çok kadının makyajdan hep biraz uzak durmaya çalıştıklarını fark ediyorum. Sebebi  makyajın yetenek ve ustalık istemesi. Böyle olunca tarz sahibi kadınlar “ölçülü” olabilmek adına, makyajın fazla olmasındansa az olmasını tercih edip, durumu “fazla makyaj sevmiyorum” şeklinde açıklıyorlar.
Makyajın ölçüsü nedir konusunu ayrı bir yazıda tartışacağız…
Halbuki dozunda ve ustaca yapıldığında makyaj gerçek bir güzellik ve motivasyon kaynağıdır. Eskiden kurumsal hayatın dar zamanda çok ama çok iş yapmalı yollarında koştururken, şirkette sabahları mutsuz gördüğüm arkadaşlarımın ruh hallerini bir iki makyaj dokunuşuyla değiştirir, onların bütün günü kendilerini nasıl da iyi ve güzel hissettiklerini seyrederek geçirirdim.
Şirkette adım çıkmıştı. Birisi çok hoş bir makyajla dolaşıyorsa hemen “Helen mi yaptı?” diye sorarlardı…Asıl işimin yanı sıra, herkes kahve molası verdiğinde ben genelde bir arkadaşıma  makyaj yapıyor olurdum…
Evet insan psikolojisi tuhaftır, duygular içten gelir, dışa yansır ve bulaşıcıdır…Makyaj yapma istediği de içten gelir aslında. O bir tip motivasyondur. Ben ne zaman “down” hissetsem, iyi giyinmek ve makyaj yapmak için biraz daha zorlarım kendimi. Böylece makyaj tuhaf bir şekilde dıştan gelip, içinize yansımış olur. Ama etkisi geçicidir. Her sabah makyaj yaparak tabi ki hayatın zorluklarıyla başa çıkamazsınız. Burada bahsettiğimiz şey, hayatın zorlukları ile başa çıkarken kendini ortaya koymak, bir tavır, bir duruş sergileyebilmek. Yani hayat zorken bile kendinize iyi bakmak aslında bir manifestodur hayata karşı:
“Sana yenilmiyorum, güçlüyüm ve kendime güveniyorum. Zor zamanlarım olabilir ama kendimi bırakmıyorum”
Ya gerçekten makyaj yapacak zamanımız olmamışsa o gün ?
Kendimizi berbat mı hissedelim. Hayır. Güçlü kadınlar sıfır makyajla bile kendilerini iyi hissederler. Çünkü özgüvende içten gelir…
(Ayrıca küçük bir tüyo: Hiçbirşey yapamıyorsanız, sadece Guerlain fırçası ile 5 saniyede fontöden sürüp, bir de hafif allıkla yanakları renklendirirseniz, bir hayli makyajlı gibi durursunuzJ)
Evet bayanlar, bugünkü terapi seansımız bu kadar…
Hepinize kendi manifestonuzu ilan ettiğiniz, kendinize yakışan makyajınızla güzel bir gün diliyorum…

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder