Yine
merhaba,
Bugün
terapi günü J
Makyajla
terapi’nin ne ilgisi var ?
7 yaşında
bir kızım var ve geçen gün bana şöyle sordu:
“Anne
dünyada sihir diye bir şey var mı?”
“Senin
çizgi filmlerde veya masallarda gördüğün gibi bir sihir yok. Ama gerçek dünyada
sihirli sayılabilecek şeyler var” dedim. “Mesela oyun oynamak, mesela dans etmek,
mesela birine yardım etmek, yani seni bir anda mutlu eden bir şey yaparsan
aslında o sihirli bir şeydir…”diye ekledim anlasın diye.
Yetişkinlerin
dünyasında da sihirli şeyler var; mesela makyaj !
Bana
sorarsanız makyaj kadar sihirli bir değnek yok. Bir anda insanın moralini bu
kadar düzelten başka bir şey bilmiyorum. Yine de tarz sahibi pek çok kadının
makyajdan hep biraz uzak durmaya çalıştıklarını fark ediyorum. Sebebi makyajın yetenek ve ustalık istemesi. Böyle
olunca tarz sahibi kadınlar “ölçülü” olabilmek adına, makyajın fazla
olmasındansa az olmasını tercih edip, durumu “fazla makyaj sevmiyorum” şeklinde
açıklıyorlar.
Makyajın
ölçüsü nedir konusunu ayrı bir yazıda tartışacağız…
Halbuki
dozunda ve ustaca yapıldığında makyaj gerçek bir güzellik ve motivasyon kaynağıdır.
Eskiden kurumsal hayatın dar zamanda çok ama çok iş yapmalı yollarında
koştururken, şirkette sabahları mutsuz gördüğüm arkadaşlarımın ruh hallerini bir
iki makyaj dokunuşuyla değiştirir, onların bütün günü kendilerini nasıl da iyi
ve güzel hissettiklerini seyrederek geçirirdim.
Şirkette
adım çıkmıştı. Birisi çok hoş bir makyajla dolaşıyorsa hemen “Helen mi yaptı?”
diye sorarlardı…Asıl işimin yanı sıra, herkes kahve molası verdiğinde ben
genelde bir arkadaşıma makyaj yapıyor
olurdum…
Evet insan
psikolojisi tuhaftır, duygular içten gelir, dışa yansır ve bulaşıcıdır…Makyaj
yapma istediği de içten gelir aslında. O bir tip motivasyondur. Ben ne zaman “down”
hissetsem, iyi giyinmek ve makyaj yapmak için biraz daha zorlarım kendimi.
Böylece makyaj tuhaf bir şekilde dıştan gelip, içinize yansımış olur. Ama
etkisi geçicidir. Her sabah makyaj yaparak tabi ki hayatın zorluklarıyla başa
çıkamazsınız. Burada bahsettiğimiz şey, hayatın zorlukları ile başa çıkarken
kendini ortaya koymak, bir tavır, bir duruş sergileyebilmek. Yani hayat zorken
bile kendinize iyi bakmak aslında bir manifestodur hayata karşı:
“Sana
yenilmiyorum, güçlüyüm ve kendime güveniyorum. Zor zamanlarım olabilir ama
kendimi bırakmıyorum”
Ya
gerçekten makyaj yapacak zamanımız olmamışsa o gün ?
Kendimizi
berbat mı hissedelim. Hayır. Güçlü kadınlar sıfır makyajla bile kendilerini iyi
hissederler. Çünkü özgüvende içten gelir…
(Ayrıca
küçük bir tüyo: Hiçbirşey yapamıyorsanız, sadece Guerlain fırçası ile 5
saniyede fontöden sürüp, bir de hafif allıkla yanakları renklendirirseniz, bir
hayli makyajlı gibi durursunuzJ)
Evet bayanlar, bugünkü terapi seansımız bu
kadar…
Hepinize
kendi manifestonuzu ilan ettiğiniz, kendinize yakışan makyajınızla güzel bir
gün diliyorum…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder